_edited_edited.jpg){kind=small}
Kızlarağası Hanı 1993 yılında restore edilmiş. Tarihi han yeniden hayat bulmuş ama pek çok dükkan kapalı. Koridorlar karanlık.... O Tarihte bugün gördüğümüz binbir çeşit hediyelik eşya, renkli boncuklar ve doğal taşlar, antikalar, halılar kilimler, gümüşler ya hiç yok, ya da çok az mevcutmuş.
Ama kim vardı derseniz.... Işıl Takı tabii ki... Küçücük bir dükkanda Kızlarağası Hanındaki bir elin parmaklarını geçmeyen sayılı renkli mekanlarından biri olarak kurulmuştu bile.
Işıl Takı'nın Kızlarağası Hanındaki ilk gümüşçülerinden biri olduğunu biliyor muydunuz?
Işıl Takı, sanatçı, ressam, ve öğretmen Belma Canbolat Kapaklı tarafından 1993 yılında açıldı.
Tam anlamıyla bir gümüş takı mağazası değildi. Yağlı boya ve suluboya resimler, antika veya eski objelerin yanı sıra otantik gümüş takılar ve kendi tasarladığı doğaltaş kolyeleri ziyaretçileri ile buluşturuyordu.
Aynı zamanda, Ressam Belma Canbolat Kızlarağası Hanının üst katındaki resim atölyesinde güzel sanatlar sınavlarına hazırlanan öğrencilerine eskiz ve karakalem dersleri veriyordu.
O zamanlar Kızlarağası Hanında hareketlilik yok gibiydi. Tek tük bohem gezginler, yolunu şaşırmış turistler, tarih meraklıları, fotoğrafçılar, sanatçılar tarafından yeniden keşfediliyordu.
Ama keşfedildikçe yavaş yavaş ne kadar harika bir yer olduğu ortaya çıktı. Şimdilerde İzmir'in en önemli tarihi ve turistik gezi destinasyonu ve ticaret merkezlerinden biri. İyi ki böyle önemli bir tarihi mekanı yeniden canlandırarak şehrimize kazandırmayı başarmışız.
Çuha Bedesteni Gümüşçüler Çarşısına Dönüştü
Kızlarağasının tarihi duvarlarının dili olsa da anlatsa... Kimler geldi kimler geçti...
Çantacılar halıcılar kilimciler derken zamanla Kızlarağası Hanı hediyelik eşya ve gümüş takı mağazalarının kümelendiği bir merkeze dönüştü. Işıl Takı da 1995 yılında hanın Çuha Bedesteninde bulunan şimdiki adresine taşındı.
Şimdilerde Çuha Bedesteni içinde sayısız gümüşçü var. Kemerli koridoru sağlı sollu gümüş takıların pırıltısı içinde.
Yolunuz İzmir Kızlarağası Hanına düşerse uğramayı ihmal etmeyin! Bi Türk kahvesi içeriz. Türk Kahvesi deyince Kızlarağası Hanının yeri ayrı.... Onu da bir başka yazımızda anlatalım. Görüşmek üzere